Köreldim

Dupnisa Mağarası

Haemos Haemos - - 6 dk okuma süresi
128

            Daha öncesinde 3 veya 4 kez gittiğim ancak veri kaybı nedeniyle içeriğin gittiği çok severek gittiğim, yollarının bir o kadar güzel olduğu Dupnisa Mağarası ile alakalı olarak bu yazımda yine bir şeylerden bahsedeceğim.

            Gerçi her gittiğimde daha farklı bir bilinçle gittiğim için; muhtemelen 4 gidişimin hepsinde yazı yazmaya kalksam hepsinde farklı farklı etkilerinden dolayı farklı anlatımlar çıkacaktır. 

Dupnisa Mağarası

            Öncelikle mağara Trakya’nın ziyarete açılan ilk ve tek mağarası olma özelliğini taşıyor. Demirköyden yaklaşık 26 KM kadar uzaklıkta bulunan bu mağaraya, oldukça kıvrımlı ancak sağlı sollu yemyeşil orman yollarının arasından giderek ulaşabiliyorsunuz.

            Mağara, ikinci jeolojik zamanda oluşan mermerlerin içerisinde yer almakta. Mağara toplamda iki katlı olmasının yanı sıra, yanyana sıralanmış üç mağaradan oluşmakta. Toplam 2720 metre olan bu üç mağaranın üst katında Kuru ve Kız mağaraları, alt kısmında ise Sulu mağarası yer almakta. Mağaraya girişinizden itibaren inanılmaz bir soğuğa maruz kalmanıza neden olan akan nehir de Sulu mağarasının içerisinde kalmakta. Mağaranın toplamda 450 metrelik olan kısmının turizme açıldığını da söylemekte fayda var.

            Damla taşların oluşturduğu sarkıt ve dikitler bazen 2 metrenin de çok çok üzerinde, hal böyle olunca da ortaya gerçekten beyaz ile kahverenginin inanılmaz beraberliği çıkıyor. Ziyaretçilerini son derece soğuk bir iklimle karşılasa da, ortaya çıkan şahane kareler ile içler bir güzel ısınıveriyor 😊

            Mağaranın son yıllarda yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde merdivenleri yenilenmiş. Bu sayede çıkışta tahta bir patika yerine, yine tahtadan yapılmış ancak son derece sağlam merdivenler kullanılıyor. Aynı zamanda iç tarafına da yapılan merdiven, basamak ve korkuluklar ile de son derece güvenli hale gelmiş. Mağaranın giriş katında sıcaklık yaklaşık 10 derece iken, merdivenlerden çıktıktan sonra yaklaşık 17-18 derecelik bir sıcaklığa ulaşıyorsunuz. Zaten yürüdükçe de ısınıyor insan 😇

Dupnisa Mağarasına gidilen patikanın manzarası 🙂

            Dupnisa Mağarası içerisinde yaklaşık 16 çeşit yarasa türü olduğu söyleniyor. Zaten sizler gezerken, muhtemelen tavanlarda uçan yarasaları görebileceksiniz. Bu konuda sizlere önerim Haziran – Ağustos ayları arasında ziyaret etmeniz olacaktır. Bu tarihler haricinde yarasaların sayısının oldukça fazla olabileceğini söyleyebilirim, hele ki korkan arkadaşlarınız varsa; eyvah !

Dupnisa Mağarası Hakkında

            Mağaraya gitmeyi düşünenler, eğer ki ilk defa bu bölgeye gideceklerse mümkünse kahvaltılarını orada etsinler. Yanlarına alacakları kahvaltılıklarını, termosa demledikleri çaylarıyla beraber ormanın içerisinde atılmış olan ve hala kullanılan banklarda afiyetle yiyebilirler. Aynı zamanda mağaranın içerisindeki kaynaktan gelen buz gibi suyla da ellerinizi yıkayarak ferahlayabilirsiniz.

            Mağaraya varmadan yaklaşık 1.5 – 2 km kadar önce bir köprüden geçmeniz gerekiyor. Bu köprünün hemen altından akan nehrin üzerindeki nehirde son derece lezzetli çay demleniyor. Eğer yazın giderseniz nehrin üzerinde konulmuş masalarda, ayaklarınızı buz gibi suya sokarak serinleyebilirsiniz. Eğer sonbahar aylarında giderseniz ve benim gibi soğuğu seviyorsanız; yine aynı şeyleri yapabilirsiniz 😀

            Mağaranın çıkış kısmında ise küçük bir “doğal pazar” yer alıyor. Burada çevre köylerde yaşayan köylüler gözleme, pekmez, bal, ceviz, tarhana, bakliyat gibi kendi yaptıkları şeyleri satıyorlar. Aynı zamanda hatıra olması adına da çeşitli hediyelik eşyaları sevdikleriniz için alabilirsiniz.

            Aynı zamanda mağaraya girişten hemen önce merkez sayılabilecek bir yerde WC var. WC’ler temiz, en azından kullanımdan sonra virüs kaptığınızı düşünmenizi sağlayacak durumda değil, o yüzden kullanımında bir sakınca olmayacaktır.

            Mağarada yarasalar kış uykusunda olmasından dolayı fotoğraf makinesi ile çekim yapılması yasak ( flashtan dolayı ) ancak telefonunuzla çekimde bir problem bulunmuyor. Aynı zamanda mağaraya yiyecek, içecekle girişler yasak. Bir de nedenini anlayamadığım biçimde; çantayla girişleri de yasaklamışlar. Mağaraya giriş ücreti Ekim 2020 itibariyle öğrenci 5 TL, sivil 15 TL şeklinde belirlenmiş.

            Son olarak ister yazın ister sonbaharda ziyaret edecek olun; mutlaka bir kışlık yanınıza alın. Çünkü içerisi gerçekten çook soğuk 🥶

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir