Aslında içeriği yazarken bir yandan son derece gururluyken bir yandan da hangi kategoride yer vereceğim konusunda da kararsızdım. Hem belgesel, hem film tadında olup aynı zamanda da ülkemiz için son derece mühim bir teknoloji akıncı SİHA. Bu sebeple akıncı belgeseli üzerinden de bu konuya değinmeden olmazdı.

Bundan yaklaşık 6 ay kadar önce Çorlu semalarında bir İHA havalandığında, çokça mutlu olmuştum ancak detayları konusunda ne yazık ki bu denli olaya vakıf değildim.Dün TRT Belgeselde bir kısmına denk geldiğim bugün ise YouTube üzerinden tamamını izlediğim belgesel sayesinde “yerli ve milli” vurgusunun son derece önem arz ettiği şu günlerde böylesi güzel bir projeye dair bilgilendirici belgeselin yayınlaması çok hoş oldu.

Belgeselde projenin başındaki Selçuk BAYRAKTAR gözünden projenin adım adım ilerlemesi anlatılıyor. Etkilendiğim belli başlı 2 konu var aslında;

1. si Selçuk BAYRAKTAR’ın 2005 yılından bu yana bu konuda son derece güzel projeler üretmiş olması ve daha o dönemden sinyallerini veriyor olması.

2. si ise projede görev alan neredeyse tüm mühendislerin pırıl pırıl gencecik zihinler olması. Zaten Akıncı ilk uçuşunu yaptıktan sonra röportajlar esnasında neredeyse tamamı gözyaşlarına hakim olamıyorlar, ne denli büyük bir iş başardıklarının onlar da farkındalar. Genç yaşlarında böyle bir projede yer almalarına, onlar adına oldukça sevindim.

%93 kadar yerli olması ve de dünyada bunu üreten 3 ülkeden biri olmamız ise projenin ne denli önem arz ettiğini bir kez daha bizlere gösteriyor. Havacılık konusunda son derece iyi ilerlerken birden yok olan tarihi başarılar, Akıncı sayesinde yeniden canlanıyor.

Bunun yanı sıra ülke ekonomisinin savunma sanayiine ayırmış olduğu milyon dolarlık bütçeler var ve bunlar biz üretemediğimiz sürece, üreten ülkelerden almamız gereken teçhizatlara gidiyor. Çok fazla teknik bilgiye vakıf olmamakla beraber; daha öncesinde barış harekatlarında bu modelin bir model düşüğüyle ile bile harika işler yapıldığını okumuştuk. Böylesi önemli bir üretim başarısı, aynı zamanda ülkemiz için de son derece büyük bir katma değer yaratacaktır.

Hatta şimdiden ihracat haberleri bile gelmeye başladı. Umuyorum bu hem Türk Silahlı Kuvvetleri hem ekonomimiz hem de Türk mühendisliği için bir dönüm noktası olacaktır. Selçuk BAYRAKTAR’ın da dediği gibi; yeri temizleyeninden yemek yapanına, yazılıcımsından donanımcısına, tüm arkadaşların eline emeğine sağlık.

Teknik Özellikleri

Akıncı’ya ait belgeseli izlerken biraz olsun teknik özelliklerinden de notlar almıştım. Haber sitelerinden bunları detaylandırmaya çalışsam da; SEO uyumlu makale yazmak uğruna içeriği mahveden ve kesinlikle herhangi bir bilgi vermeyen bu siteler sayesinde yine heves ettiğimle kaldım.

• Kanat açıklığı tam 20 metre,
• 24 saat aralıksız uçuş yapabiliyor ve hedef 1 milyon saat çalışma,
• Yaklaşık 5.5 ton ağırlığında ve ağırlık testleri esnasında 14 tona kadar dayanıklılığı test ediliyor,
• Mühimmat konusunda oldukça geniş bir taşıma kapasitesine sahip,
• Yazılımı sayesinde uzaktan kontrol edilemediği zamanlarda kendisi kalkacağı ve ineceği yeri biliyor,
• Taksi özelliği ( hatta bir yerde bu yazılım kaynaklı olarak frenleme sistemini kitlemişti sonrasında düzenlendi )

gibi özelliklere sahip. Tabii ki çok daha detaylı şeyleri vardır ancak belgeselden çıkarabildiklerim bunlar oldu.Şimdi kendi resmi sitesini buldum, buradan da detaylı teknik bilgiye erişebilirsiniz.

Aynı zamanda öne çıkan görsel konusunda da resmi web sayfasındaki fotoğrafı aldım, umuyorum bu konuda anlayış gösterirler. Sitemde ilk defa benim çekemediğim, hazır bir görseli kullanıyorum. Varsın böyle bir proje için kullanmış olayım. Akıncı Belgeseli için feda olsuuunn 😇

Logosu da son derece hoşuma gitti, gayet sade ve bir o kadar modern olduğunu düşünüyorum. Bir de tabii ismin çıkış noktası ve belgesel de sıkça söz edilen Yahya Kemal BEYATLI’nın Akıncılar şiirini de paylaşmadan edemeyeceğim;

Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik    
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik 
   
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi "İlerle!"    
Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle 
   
Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan    
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan 
   
Bir gün yine doludizgin atlarımızla    
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla 
   
Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de    
Hâlâ o kızıl hâtıra gitmez gözümüzde 
   
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik    


Yahya Kemal BEYATLI

Eğer siz de belgeseli izlemek isterseniz YouTube linkini şöyle bırakıyorum;

Akıncı Belgeseli