Yürümenin Felsefesi

Kitabın Adı : Yürümenin Felsefesi

Yazar : Frederic GROS

Çeviri : Albina ULUTAŞLI

Sayfa Sayısı : 191

Yayın tarihi ve evi : Kolektif Kitap / Ekim 2021

Yürüyüşleri ve trekkingleri çok sevmem nedeniyle bir arkadaşımın tavsiyesi ile okumaya karar verdiğim kitap. İnsanın “ben başladım, aslında senin sevdiğin tarzda bir kitap. bence sen de okurken büyük keyif alacaksın.” sözünü işitebileceği dostlarının olması gerçekten ne kadar büyük nimetmiş bir kez daha bu kitapla anlamış oldum.😇 🙏

Aynı zamanda 2022’nin ilk okumaya başladığım kitabı olma özelliğini de taşıyor.

Yürümenin Felsefesi Konusu

Aslında kitabın arkasında yer alan “Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.” Henry David THOREAU alıntısı ile karşılaşınca, kitap hakkında biraz da olsa bilgi sahibi olur gibi olmuştum.

Ardından giriş cümlesinin “Yürümek bir spor değildir.” olması da bana güzel bir selam verdi. Kitap, Nietzsche’nin Kara Orman’da yürürken hıçkırıklar içinde ağlamasından, Rimbaud’nun tüm imkansızlıklara rağmen çöllerdeki seyahat hayallerine, yasaklı Rousseau’nun Alp yürüyüşünü, Nerval’in dar sokaklardaki şehir koşuşturmacasını, Thoreau’nun Walden gezisini, Gandhi’nin tuz yürüyüşünü ve daha nicesini anlatıyor.

Aynı zamanda yürüyüşün yalnızca metabolizmanın kaslardan oluşan kısmı için değil, zihin için ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkarılıyor.

Ünlü düşünürlerin çoğunun çalışma odasının aslında evlerinin bahçesi olması, çoğunun bir çok büyük eseri yazarken yürüdüklerinden güzel örnekler veriliyor.

Kitap Hakkında

Kitap bölümlere ayrılarak yazılmış. Toplamda 25 kısa bölümden oluşuyor. Yürümenin felsefesinden, Hac yolculuklarına, büyük devrimlerden, içimizi ısıtan şiirlere, toplumu tümünden şekillendirmeyi hedefleyen düşüncelerden, insanı alıp götüren hikayelere kadar her şeyin mutfağından biraz olsun bahsediliyor.

Her bölümde farklı bir düşünür, yazar veya büyüğün öyküsü var. Her birinin ortak noktası var. Bu ortak nokta da şüphesiz ki; yürümek.

Kitabın belli bir noktasından sonra arkadaşımı arayarak teşekkür ettim. Çünkü gerçekten hem benim sevebileceğim bir anlatım tarzıyla hem de özellikle bahar ve yaz aylarında çokça üzerine düştüğüm yürüyüşlerle alakalı bambaşka bir noktadan bakış açısı sunuyor. Yürüyüşlerimde çokça şahit olmuştum bu olaya lakin artık çok daha farklı bir pencereden de bakıyorum olaya.

Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum, özellikle yayınevinin çevirisi ve kitabın arkasında yer alan kaynakça çok sağlam hazırlanmış. Deyimler olayın özünü çok güzel anlatacak halleriyle çevrilmiş. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Kitabı okumayı düşünen kimler varsa, kesinlikle tavsiyedir.

En yakın kitapçınızdan ısrarla isteyiniz efem. 😄