Köreldim

Atatürk Arboretumu

Haemos Haemos - - 6 dk okuma süresi
138

İstanbul’a yakın oluşum nedeniyle İstanbul’u keşfetmek gibi bir düşüncem varsa da; ne yazık ki bu Covid 19 belası yüzünden neredeyse 2 senedir doğru düzgün hareket edemiyordum. Çok şükür ki yavaştan cesaretimi toparlayarak, yeşillik yerleri gezmeye başladım. Yağan karların ardından bugün havanın inanılmaz güzel oluşu nedeniyle atlayıp Atatürk Arboretumu ziyaretinde bulunmak istedim.

Çok uzun zamandır yolculuğa çıkmayan ben için, bu yolu böyle güzel şekilde görmek çok çok mutluluk sebebiydi. Bu yüzden de kaç tane video çektim hatırlamıyorum bile.

Arboretumlar

Arboretumlar, bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla yaşları ve orjinleri daha öncesinde belirlenmiş olan, her biri doğru ve dikkatli bir biçimde etkietlenmiş, çoğunluğunu ağaç, ağaççık ve diğer odunsu bitki taksonlarının meydana getirdiği ve uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçalarıdır.

Gerçekten de içerisinde bu tarz çokça kütüğün sınıflandırılmış biçimde yer aldığını görebiliyorsunuz. Ağaç ve bitkilere dair ne kadar susamışsanız; bu arboretum sizin susuzluğunuzu gidermenizi sağlayacaktır.

Atatürk Arboretumu

Girişinde sizleri güzel bir ücretsiz rehber karşılıyor. Eğer ki haritayı alırsanız; nerede ne var, çok hızlı biçimde ulaşabilirsiniz. Eğer haritayı almazsanız üzülerek belirtmeliyim ki gezdiğiniz ağaçlara öylece bakıyorsunuz ve kayboluyorsunuz ( haritaya baktığımı gören en az 3 kişi burada ne ola ki modunda geldiler sağolsunlar oradan biliyorum 😀 )

Atatürk Arboretumu bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orjini ve yaşları bilinen, çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği, Sarıyer ilçesi sınırları içinde kalan bitki çeşidiyle birçok yerli ve yabancı botanikçinin ilgisini çekmiş bulunan Belgrad Ormanı’nın güney doğusunda, 296 hektarlık bir orman parçası üzerinde yer alan canlı bitki müzesidir.

İ.Ü. Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayrettin KAYACIK’ın İstanbul’da bir arboretum kurma önerisi Fakülte kurulunca benimsenerek, Orman Genel Müdürlüğü’ne iletilmiş, önerinin uygun bulunması üerine de 1949 yılında çalışmalara başlanmıştır.

Girişte direk olarak bu büyük göl ile turlarınıza başlıyorsunuz.

Büyük göl üzerinden patikayı takip ettiğinizde, en yüksekten böyle bir yeşilliği görmeniz mümkün. İstanbul gibi bir şehirde böyle yeşillikleri hele ki bu mevsimde görmek, çok güzel.

Geziye devam ederken, küçük bir göl de karşılıyor sizi. Burada genelde insanlar banklarda oturup etrafı izliyor, düğün fotoğrafı için gelenler de vardı.

Minik dostlarımızın unutulmadığını görmek ayrıca mutlu etti. Gerek çalışanlar gerekse burada bulunan insanların hoşgörülü oluşları, güler yüzleri zaten ortamın büyüsünü çok daha rahat yaşamanızı kolaylaştırıyor. Var’olsunlar 😇

Hiç bir filtre kullanılmadan, sadece açısal bazı oynamalar ile ortaya çıkan fotoğraf 😇

Atatürk Arboretumu Görebileceğiniz Bitkiler

  • Çin Yelpaze çamı, mabet ağacı Ginkgo biloba
  • Amerikan lale ağacı Liriodendron tulipifera
  • Amerikan bataklık servisi Taxodium distichum
  • Çin su melezi, Çin su ladini Metasequoia glyptostroboides
  • Amerikan sığla ağacı Liquidamba styraciflua
  • Çin tırpan ağacı Cunninghamia lanceolata
  • Mamut ağacı Sequoiadendron giganteum
  • Açelyalar Azelea ssp.
  • Alacalı boylu mazı Thuja plicata <<zebrina>>
  • Macar meşesi Quercus frainetto
  • Gümüşi akçaağaç Acer saccharinum
  • Anadolu sığla ağacı Liquidamba orientalis
  • Sahil sekoyası Sequoia sempervirens
  • Japon tesbih çalısı Styrax Japonica
  • Firmiana platanifolia
  • Uludağ göknarı Abies bornmulleriana

Aynı zamanda bu bölgede çevre bilimine ilgisi olan tüm öğrenciler, burada gelerek bitki eğitimi alabiliyorlarmış. Doğa konusunda bilinçli ve aklı başında nesillerin yetişmesi için şahsen ben bunu duyduğumda çok çok sevindim. Bir insanın toprakla bağının kopması, genelde hayatının dengesinin bozulmasına sebep oluyor. Bu yüzden topraklı günlerimiz olsun.

Genel olarak ağaçları, ormanları çok severim ancak ilk defa bu kadar profesyonel bir açık hava müzesinde bulundum. Ben çok beğendim, termos alınıp, kulaklıkla tüm alan keşfe çıkılabilir. Eğer sevdiklerinizle veya tek başınıza İstanbul’da gidecek bir yerler arıyorsanız, kesinlikle önerebileceğim güzide bir yer. İster istemez Sarıyer ve Bahçeköyü de böylelikle gezmiş oluyorsunuz 🙂

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir