Bu haftasonu da Çorlu’da kalmam vesilesiyle uzun zamandır gitmeyi planladığımız ancak bir türlü vakit uyduramadığımız Amaneyy Meyhanesine gitmeye karar verdik. Meyhane dediysem; öyle ağır içkilerin olduğu, milletin dağıttığı klasik bir meyhane gibi değil. Restoran ve meyhane senteziyle oluşturulmuş bir yer. O yüzden alkol içmeyen insanlar için Amaneyy bulunmaz bir nimet. “Hem içki içmeyim hem meyhane kafası yaşayayım” derseniz kesin gidiniz efenim 😄
İyi insan olmanın da hoşgörünün de
Sevmenin de sermayesi bedava
Sevin ulan birbirinizi
Sadri Alışık
Geçen senelerde gitmiştik hatta konuyla alakalı da bir yazım vardı. Ancak veri kaybı olayında da bahsettiğim gibi; bu iş bize biraz pahalıya patladı ve ne yazık ki o kısım da gitti.
Biraz erken gitmiş olmanın verdiği bir tedirginlik ile, sahile gitmek yerine bu sefer öğrencilerin de çoğunlukla takıldığı “Değirmenaltı” ( bazılarının kısaltma kullandığı şekliyle; D6 😅) gidip orada biraz takılıp oradan geçecektik. Ancak orada da Edirnedeki “Sokakta hayat var” konsepti olduğu için; çok fazla cafe var ve hangisinde ne yapılır bilemediğimiz için caddede bir 22 plaka rüzgarı estirip sonrasında tekrar meyhaneye gitmeye karar verdik. Ancak yolları karıştırınca, pek de alışık olmadığımız cinsten bir tabela bizlere merhaba dedi.
Söz konusu tabela;
Bunu görünce tabi bi “nereye geldik lan biz” olduk da; sonrasında navigasyon sağolsun yine doğru yola çıkabildik.
Navigasyon farklı bir restoran bahçesini götürüyor ancak hemen yan tarafında olduğu için tabelayı gördük. Geçmişte gittiğimizde mekanın hemen yanında bir otopark vardı, şimdi orasını geniş bir bahçe yapıp merdivenle inip çıkabileceğiniz bir otopark ayarlamışlar. Park konusunda hiç sıkıntı yaşanacak bir yer değil tabii ki fakat kış aylarında o merdivende çok canlar yanar 😂
Konsept tam olarak Sadri Alışık üzerine kurulmuş ve ben bir “Turist Ömer” sever olarak bu mekanın bu özelliğini çok seviyorum. Hatta sırf o yüzden meyhane adına rağmen gidiyorum diyebilirim.
Canlı Müzik
Haftasonu olması nedeniyle midir yoksa her akşam var mı tam emin olamadığım canlı müzik olayını da getirmişler. Önceden bilgisayardan açılıyordu, o da yeterli oluyordu tabi ama canlı müzik ortama ayrı bir hava katıyor.
Aynı zamanda sadece meyhane şarkıları değil Amaneyy e özel olarak hareketli parçalar da burada çalınabiliyor. Meyhane örf adetini bilen arkadaşım ve Trakya düğünleri sayesinde “çalgıcılara” para takmamız gerektiğini biliyordum ancak bozuk para yerine bütünlük olunca mekan çalışanına bozmasını istedim. E tabi bozuk olmayınca, biz sürekli istek almak istediklerinde “daha sonra, şimdi değil” diyoruz falan, sonrasında dediler illa sizin masadan da istiyoruz. Dedik tamam, çal İstanbul Sokakları ( ki sanırım meyhane işlerinin en sevdiğim yanı bu şarkı ). Adamlar öyle güzel çalıyor ki; bi ara gaza geldim adama sesleniyorum “abi getir bozamadıysan lanet olsun, takıcam hepsini 😂😂” sonrasında çok pis gaza geldiğimi anladım, abimiz de sağolsun duymadı da iki yüzlük olmaktan kurtulduk. 😅
Aynı zamanda mekanda 1 adet savcı 1 adet komutan 1 adet banka müdürünün olması ve bunların hiç birinin de şaba takmaması bizi ayrıca düşünceye sevk etti. 😀
Fiyatlandırma
Aynı zamanda eskiye göre değişmeyen şeylerden biri de sanırım fiyatlandırma olmuş. Balıkçı tahliyesinden sonra 3 ay balık yemeyecek biri olarak, bu akşam köfteyle geçiştirdim. Ancak şunu söylemeliyim ki; etobadan sonra Tekirdağ ve yakın ilçelerinde yediğim ( aslında buna Ahmetbey de dahil ) en lezzetli köfteydi. Buna rağmen içkisiz şekilde meyve tabaklı falan kişi başı 50’şer TL’ye kalkılabilecek bir yer. Ki benzer mekanlarda bunların çok daha fazlasına çıkılacağı garanti.
Bir yanıt yazın