Köreldim

Karanlığın Yüreği

Haemos Haemos - - 3 dk okuma süresi
105

Kitabın Adı : Karanlığın Yüreği


Yazarı : Joseph Conrad


Basım Tarihi : 2020 – Mart


Yayınevi : Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı : 117

Karanlığın Yüreği Kitabı Konusu


2023 ‘ ün ilk kitabı olarak okuduğum, ve son derece sevdiğim bir arkadaş tarafından hediye
gelen bu kitap belki de bu sene okuyacağım en “dolu” kitaplardan biriydi diye tahmin
ediyorum.


Kitap, Nellie isimli bir gemide yapılan konuşmalarla başlıyor. Gemide baş kahramanımız
Marlow, Marlow’a yengesi tarafından biraz –torpil- ile istemiş olduğu gemide bir kaptanlık
ayarlanıyor. Bu sayede kendisi henüz daha sadece adını duyduğu ancak hiç tanımadığı topraklarda
gemi kaptanlığına başlıyor.


Kitabın ilk sayfalarından son sayfasına kadar yoğun bir “beyaz ırk” güzellemesi var. Kitabın
ilerleyen bölümlerinde Marlow, Müdür diye biriyle tanışıyor. Daha doğrusu nehir üzerindeki bir
noktada denk geliyorlar. Burada Müdür, bütün fildişlerini kendi malıymış gibi görmektedir. Müdürle
yapılan muhabbet esnasında, geldiği bölgedeki saçmalıkları biraz daha anlamaya başlar. Örneğin
duvar ustası vardır ama tuğla mevcut değildir. Sırf primi yüksek olduğu için, bu bölgede kalmayı tercih etmiştir.


Sonrasında Kurtz’u zaman geçtikçe duymaya, merak etmeye başlar. Marlow ilk başlarda Kurtz
merağı ile yola çıkmış ise de; geçen yol ona yavaş yavaş Kurtz’un farklı yönlerini göstermeye başlar.
Kurtz başta çok iyi bir patronken, son dönemlere doğru adeta bir tanrı olmuştur. Kurtz ile
konuşulmaz, Kurtz konuşur sen dinlersin mantığı ile hareket edilmektedir.


Kitapta nehir boyunca ilerlerken fildişine tapan hacılarla yolculuk ediliyor ve aslında para için
sömürmek maksatlı insanoğlunun neler yapabileceğini bu kitapta gözler önüne serebilmek mümkün. Özellikle
de yazıldığı dönem düşünüldüğünde; alanında bu kitap adeta bir çığır açıyor.


Kitap Hakkında


Avrupalıların Afrika’daki emperyalist sömürüsünü anlatmasına karşın, kuşaklar boyu
süregelen ve günümüzde dahi tartışma konusu olan konulara değinir. Sömürgeciliğin hem sömüren
hem de sömürülen açısından yıkıcı etkisi üzerinde durduğu gerekçesiyle genellikle övülürken, bazı
postkolonyal Afrikalı yazarlar tarafından da “ırkçı” olarak nitelenen bu eser, en çok tartışılan modern
edebi metinlerden biridir.

Kurtz’un yaradılışına tüm Avrupa katkıda bulunmuştur.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir