Kitabın Adı : Hobbit ( Ya da GİTTİK ve DÖNDÜK )
Kitabın Yazarı : John Ronald Reuel TOLKİEN
Çeviren : Kemal Baran ÖZBEK
Basım Tarihi : İlk basım 1937– Son baskı 2023
Yayınevi : İthaki
Sayfa Sayısı : 367
Lord of The Rings ( Yüzüklerin Efendisi ) serisini defalarca kez izlemiş biri olarak çok istediğim bir şeydi kitaplarını da okumak. Serinin ilk kitabı olan “Hobbit” sonunda bir hışım ile başlayabildim 😅 Aynı zamanda “Hangisi daha iyi olur” diyerek belki değiştirdiğim 42341231. Kitap önerisi öne çıkan görseliyle yeniden merhabalar 😅
“Tüm güzel öyküler abartıyı hakeder…”
Yukarıdaki alıntının da bize anlatmak istediği gibi; bu serinin tüm öyküleri de abartıyı hak ediyor bence 😇
Hobbit kitabının özeti ve konusu
Beklenmedik bir şekilde başlıyor hikayemiz. Daha öncesinde lugatta olmayan, cüceler den daha kısa ve zevkine düşkün olan bir hobbit ırkıyla başlangıç yapılıyor. Tüm okurlara daha öncesinde çalışma notlarına ek olarak Silmarillion isimli kitabında da yer verdiği Orta Dünya’nın sakinlerinden hobbit ler.
Başlangıçta hobbit dostumuz Bilbo Baggins minik evinde, komşularıyla beraber son derece güzel bir hayat yaşamaktadır. Kitabın bir bölümünde atalarının çok maceraperest olduğu ancak sülalenin ikiye bölündüğü ve kimilerinin çok gezgin kimilerinin evcil kaldığından bahsediliyor. Hikayemizde kudretli büyücü Gandalf, hobbit dostu Bilbo Baggins’i ziyarete geliyor. Bu ziyaret aslında bir nevi onunla bir “iş mülakatı” oluyor. Burada amaç, hobbit ırkına bahşedilmiş üstün hırsızlık yetilerini ve maceraperestliklerini kullanmak.
Başlangıçta böyle bir teklifi asla düşünmeyen Bilbo Banggins, cüce dostlarının ona bir akşam yemeği ziyarete gelmesiyle beraber düşüncelere dalıyor. Thorin Meşekalkan önderliğinde gelen cüce ziyaretçilerini ağırlayan Baggins, kendisine aktarılan sözleşmeyi okumakla kafasına çeşitli düşünceleri yerleştirmeye başlar.
“Eğer ararsan mutlaka bir şey bulursun, ama bu her zaman peşinde olduğun şey olmaz.”
Cüceler ve Hobbit anlaşması
Thorin Meşekalkan, babası Thrain ve dedesi Thror’un mirası olan Erebor ( Yalnız Dağ )’u ve hazinesini kurtarmak istemektedir. Ancak Yalnız Dağ ve tüm miras olan hazine, ejderha Smaug’un istilasındadır. Bu hazineyi ancak usta bir hırsız Smaug’un elinden alabilir.
Bu sebeple de Bilbo Baggins’e hazineden pay karşılığı bu hırsızlığı yapması teklifi götürülür. Başlangıçta her ne kadar mesafeli olsa da; Gandalf’ın arabulucuğu sayesinde ikna olunur ve yola çıkılır. Fakat bu hazine ve Mithril ile Arken Taşı yolculuklarında bambaşka bir yere taşınacaktır.
“Kalbine ateş düşmesinden de kaçın, kalbinin buz tutmasından da.”
Aynı zamanda bu yolculuk esnasında Bay Baggins, bir seriyi başlatacak olan yüzüğü de bulur. Bu yüzüğün faydalarını her fırsatta göreceklerdir.
Yol boyunca karşılarına ork sürüleri, elfler ve türlü dostluklar kuracakları krallar çıkar. Burada hikayeyi çok daha detaylı şekilde anlatmak isterdim ancak spoiler vermek istemediğim ve ilerleyen dönemde sizlerin de okumasını istediğim için burada biraz frenlemem gerekiyor.
Kitap ve Yüzüklerin Efendisi Filmleri
Biraz klasik olacak ancak kesinlikle kitap, filmden çok daha güzel. Bitmesini hiç istemeye istemeye okudum. Okudukça kitaba daha da sarıldım. Aynı zamanda bu kitap, Tolkien’in resmiyette Orta Dünyayı tanıttığı ilk kitap. Bir de kitap içerisinde haritaların olduğunu atlamak olmaz. Bu haritalar ve minyatürlerle beraber hikayeye daha güzel adapte oluyorsunuz.
İthaki Yayınları çevirisiyle okudum. Baskı kaliteli iyiydi ancak çeviri konusunda Metis’in daha iyi olduğunu söylüyorlar. Bu konuyu ancak Yüzüklerin Efendisi serisine başladığımda görebileceğim sanırım.
Bununla beraber Yüzüklerin Efendisi serisine giriş için güzel bir başlangıç. Kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Bir yanıt yazın